Anadolu’nun eşsiz sanatı oya dünyaya açılıyor

Dünyada sadece Anadolu'da bir kadın halk sanatı olarak yüzyıllardır yaşayan, iğne ve iplik kullanılarak yapılan, göz kamaştırıcı güzellikteki örnekleriyle günümüze taşınan iğne oyaları dünya sahnesine taşınıyor. Anadolu'nun yüzyıllardır taşıdığı bu zengin kültürel mirasın önemli koleksiyonlarından birine sahip olan Adnan Memiş bu sanata hak ettiği önemi kazandırmayı amaçlayan çok önemli bir çalışmaya imza attı.



Oya kültürünü desteklemek, uluslararası alanda bilinirliliğini artırmak ve geleneksel özelliklerini koruyarak bir kültür mirası olarak yarınlara aktarabilmek amacıyla 2014 yılında başlatılan Oya Projesi, kitaplar ve belgesel film çalışmalarının tamamlanmasının ardından ilk kez tanıtıldı. Bu kapsamda Dr. Gönül Paksoy'un "Anadolu Kadınının Eşsiz Sanatı" isimli eseri ile akademisyen ve yazar Prof. Dr. Nurhan Atasoy'un hazırladığı "Özgün Bir Sanatın Tarihi Boyutu" isimli eserler İngilizce olarak basıldı.




Bunlara ek olarak yönetmen ve senarist Sevinç Baloğlu'nun hazırladığı Anadolu Kadınının Eşsiz Sanatı Oya isimli belgesel de dünyanın önemli film festivallerinde izleyiciyle buluşmaya başladı. Meksika, Azerbaycan, Kanada, Yunanistan, Brezilya, İtalya ve Nijerya'daki 10 ayrı festivale kabul edilen belgesel, proje kapsamında hazırlanacak mobil sergiye de eşlik edecek.

KISA FİLMCİNİN PARASIYOKTUR BÜYÜK FİKRİ VARDIR
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü ve TÜRSAK Vakfı iş -birliği ile sinema öğrencilerinin kısa film projelerini hayata geçirmeleri için 21'incisi gerçekleştirilen; "Geleceğin Sineması Yarışması'' nda kazanan projeler ödüllendirildi. TÜRSAK Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Okan, '21 yıldır düzenlediğimiz yarışmanın bu yılki projeleri, sinemamızın geleceği adına hepimize umut verdi.' derken Sinema Genel Müdürü Birol Güven'in söyledikleri ilginçti. 'Kısa film dünyanın en değerli şeyidir.




İçinde bulunduğumuz dijital uygarlığın çağına uygundur.' diyen Güven şöyle devam etti: 'Kısa filmcinin parası yoktur. O yüzden büyük fikirleri vardır. Kısa film derdini zamana karşı anlatan bir mecradır. Kısa filmlere sanki futbolda alt yapı vardır ya, sen bugün kısa film çek ileride uzun film çekersin gibi bakıyorlar. Hiç öyle bir şey değildir. Kısa film kendi başına ayakta durabilen bir sanat eseridir.




Bir insan ömrünün sonuna kadar kısa film çekebilir. Ben de öyle yapacağım inşallah' diye konuştu. Öte yandan Güven başkanlığında, Benhür Güzeler, Demet Özdemir, Emre Kızılırmak, Gürcan Keltek, Pınar Bulut ve Doç. Dr. Rıfat Becerikli'den oluşan ana jüri Beyin Bakanlığı filmiyle Furkan Çakmak'ı birinci seçti.

GENÇ OPERACILARÖDÜLLENDİRİLDİ
Türk opera sanatının genç yeteneklerine kapılarını açan Siemens Türkiye Opera Yarışması sonuçlandı. Bu yıl 26'ncısı düzenlenen ve yetenekli genç sanatçıların kariyer basamaklarında önemli bir fırsat sunan yarışmada birinci Güneş Uluçay, ikinciliği Berke Tükenmez ve Nazlıcan Karakaş paylaşırken üçüncü ise Emre Parlar oldu.



Yarışmanın birincisi Uluçay, Komische Oper Berlin'de odisyon ve Dutch National Opera'da odisyon davetinin yanı sıra 3 bin euro para ödülünün sahibi oldu. İkinciler ise İstanbul Devlet Opera ve Balesi sezonunda bir rol ve biner euro para ödülünün sahibi olarak, kariyerlerine nitelikli bir başlangıç yapma fırsatı yakaladı.



Şu an İstanbul Devlet Opera ve Balesi Müdürü olan Opera Sanatçısı Caner Akgün'ün de 2007 yılında aynı yarışmada üçüncülük kazandığını ve bugün geldiği noktada gençlere destek olmaya devam ettiğini belirtmekte fayda var.



Haber Kaynak : SABAH.COM.TR

"Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır."